İstanbuldaki şemsiyeci amcalar

İstanbul gibi büyük ve havası sürekli değişen bir şehirde yaşıyorsanız emin olabilirsiniz ki en kolay ve en iyi iş "şemşiye satıcısı" olmaktır. Yağmur atıştırmaya başladığı anda nereden çıktığı belli olmayan gençli yaşlılı elemanlar köşe başlarını kaplıyor ve yağmurda sırıl sıklam olan bizlere; "Bak benim allı morlu şemsiyem var. Sen salak gibi ıslanırken ben burada kuru kuru duruyorum. Hatta sen birazdan beni kıskanıp gelip benden şemsiye alıcaksın ve ben para kazanıcam.." gibi sözler söylüyorlar içlerinden.

Sorun bizdeki salaklık mı yoksa onların çakal olmasından mı kaynaklı bilmiyorum. Bazen pencereden bakıp; "Yok be yağmaz.." diyoruz, bazende yağmaya başladığı zaman çoktaan dışarda oluyoruz. Ama bu her iki durumda da deli gibi yagmurda ıslanan bizler mecbur olarak bu "şemşiyeci amca"lardan tanesi 5tl ye 5dk sonra kırılacağını yada yırtılacağını bildiğimiz bez parçalarına para bayılıyoruz. Her seferinde elemanlara "Abi bunlar kullan-at mı?" diye sorasım geliyor ama vericekleri cevabı onlarda, bende çok iyi biliyoruz..

Geçen şiddetli bir yağmurda şemsiyemin kırılması sonucu uzun süre şemsiyesiz idare ettim. Alma girişiminde bulunduğum zamanlardada hep kendime; "Aman boşver! Zaten gidiceğim yere vardım sayılır.." diyerek erteledim. Ama saatler bugun 9:00'ı gösterdiği zaman farkettim ki artık şemsiye almamın zamanı gelmiş. Uzun süre ıslandıktan sonra, ilk gördüğüm şemsiyeci amcanın yanına yanaştım, gözüme kestirdiğim bir şemsiyeyi aldım ve yoluma devam ettim. Şemsiyem olduğu için mutluydum.. Ama bu mutluluk ders bitimine kadardı. Ders bittiminde şemsiyemi tekrar açtığım zaman bir tarafının yırtılmış bir köşesinin de kırık olduğunu farkettim..

Geri dönüşte bir süre idare etmeye çalıştım fakat içeri aldığı su miktarı dışardaki yağmurdan fazla olunca yeni bir şemsiye almak durumunda kaldım. Şimdi tekrar dışarı çıkmaya ve şemsiyemi açmaya korkuyorum. Sanırım hava düzelene kadar dışarı çıkmıyacağım..

Tüm gün boyunca yaklaşık 30dk dışarıda kalan biri olarak 2 şemsiye harcadım. Matematiğe vurunca 1 şemsiyenin ömrü 15dk. ve bu da çok büyük bir rakam. Ya biz şemsiye kullanmayı bilmiyoruz yada dogru yerden almayı bilmiyoruz..

Bu kadar çok şemsiyenin kırıldığı ve insanların yanında şemsiye taşıma gibi bir anlayış olmadığı için; köşe başındaki amcalara rağbet yoğun. Kapış kapana gidiyor vallaha..

Acaba bende mi şemsiyeci olsam köşe başlarında?